Bozcaada'da Bağcılık
Stratejik konumu sebebiyle yüzyıllar boyunca üzerinde egemenlik mücadelesi verilen Bozcaada, farklı dönemlerde farklı kültürlere tanıklık etmiş. Ama hepsinin ortak noktası bağlarla kurdukları yakın ilişkiler olmuş. Çünkü doğanın bu küçük Ege adasına armağanı olan kuzeyden esen rüzgarlar, adayı bağcılık yapmak için ideal bir ortam haline getirmiş. Sanki adanın kendine özgü iklimi ve toprak yapısı kendine en uygun bitkiyi seçmiş ve onu yüzyıllar öncesinden günümüze kadar korumuş.
Bağcılık ve şarapçılık adada sürekli konuşulan konuların başında. Küçük yaşlarda öğrenilmeye başlanıyor bağ işleri. Yetişkin olup da nasıl şarap yapıldığını bilmeyen yok gibi. Bağlar yılın 12 ayı özenle bakım gerektiriyor. Çünkü iyi şaraba giden yol iyi üzümden geçiyor.
Adaya özgü dört üzüm türü bulunuyor. Kırmızı olarak Kuntra ve Karalahna, beyaz olarak Çavuş ve Vasilaki. Daha çok sofralık olarak kullanılan Çavuş üzümü, Bozcaada’da en lezzetli örneklerini veriyor.
Son yıllarda yetiştirilmeye başlayan Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah gibi yabancı uyruklu üzüm çeşitlerinin de adanın coğrafi yapısına uyum sağladıkları görülüyor.
Adada geleneksel bağcılığın dışında son yıllarda telli ve yüksek sistem bağcılık da yapılıyor. Ada bağlarında sulama yapılmıyor ve organik bağcılığa çok yakın bir düzeyde koruma uygulanıyor.
Bozcaada'da ağustos ayında beyaz üzümlerle başlıyan bağbozumu, eylül sonuna kadar sürüyor. Bağbozumu her sene eylül ayının ilk haftası düzenlenen bir festivalle kutlanıyor.
"Sığınabileceğin kadar bir damın, gözün alabileceği kadar bir bağın olsun" RUM ATASÖZÜ
ORGANİK BAĞCILIK
Bozcaada geçmiş yıllarda kimyasal ilaç kullanımının az olduğu bir yer olarak organik tarım konusunda avantajlı bir durumda.
Bozcaada Kaymakamlığı tarafından 2005 yılında başlatılan Organik Tarım Projesi ile adanın tamamının organik tarıma geçmesi hedefleniyor. Hala devam eden proje sayesinde üreticilerin yarısı organik bağcılık yapar duruma gelmiş. Kaymakamlık tarafından üreticiye verilen maddi destekler devam ediyor.